Mikroplastik nedir?

Mikroplastikler 5 mm ile 1 mikrometre arasındaki boyutlarda olan plastiklere verilen isimdir. Boyutlarından kaynaklı olarak çıplak gözle fark edilmeleri oldukça güçtür.

Mikroplastik terimi ilk olarak 1968 yılında ABD Hava Kuvvetleri Malzeme Laboratuvarı tarafından yayınlanan bir raporda kullanılmıştır. Söz konusu raporda mikroplastik, yüksek gerilimlere maruz bırakılan plastik materyallerdeki deformasyon sonucu oluşan parçacıkları tanımlamak amacıyla kullanılmıştır.
1972 de İlk kez Sargasso denizi yüzey suyunda çok sayıda yüzen küçük plastik partiküllerinin bulunduğunun rapor edilmesiyle dünya ilk kez sucul ortamda mikro boyutlarda plastik parçacıkların bulunduğundan haberdar olmuştur. 2004 yılında ise bu küçük parçacıklar mikroplastik olarak tanımlanmıştır. Daha sonra Steering Committee of the National Oceanic and Atmospheric Administration (NOAA) Marine Debris Program tarafından 5 mm den küçük boyuttaki plastikler mikroplastik olarak kabul edilmiştir. İlerleyen zamanda değişik boyutlardaki plastikler standardize edilmiştir. Buna göre, Makroplastik ≥ 25 mm, Mesoplastik 25 – 5 mm, Mikroplastik ≤5 – 1 mm, Mini-mikroplastik <1mm – 1µm ve Nanoplastik < 1µm olarak belirlenmiştir. Su ortamında bulunan mikroplastiklerin ana kaynağı, daha büyük plastik parçaların parçalanmaları sonucunda oluşan mikroplastikler olsa da, değişik amaçlar için endüstriyel olarak da mikroplastikler üretilmektedir. Büyük parçaların bozulmaları sonucu oluşanlar ile endüstriyel olarak üretilenleri tanımlamak için endüstriyel olanlar primer, diğerleri ise sekonder mikroplastikler olarak adlandırılmıştır.

Birincil mikroplastikler, genellikle plastik endüstrisi tarafından kozmetikte, kişisel bakım ürünlerinde, dermal eksfoliyatörlerde, temizlik maddelerinde ve kumlama makinalarında kullanılmak üzere kasıtlı olarak üretilen küçük daire biçiminde mikro boncuklardır. Diğer mikroplastik çeşitleri ise, daha büyük plastik materyaleler yapmak için eritilmek ve kalıplanmak amacıyla plastik endüstrisi tarafından üretilen endüstriyel hammaddeler yani peletlerdir. Bir diğeri ise giysileri üretmek için kullanılan sentetik liflerdir. Tüm bu mikroplastikler rüzgâr veya şehirlerin atık suları yoluyla hem tatlı sularda hem de denizel ortama taşınırlar. Mikroplastiklerin onlarca yıldır yaygın kullanımı sonucunda denizlerin her katmanında yaygın hale gelmişleridir.

İkincil mikroplastikler, plastik torbalar, kasalar, şişeler ve özellikle halatlar ve ağlar gibi daha büyük plastik parçalarının bozulması sonucu oluşan düzensiz plastik parçalarıdır. Zamanla, büyük plastik çöp parçaları, güneşten gelen ultraviyole ışığa maruz kalmanın bir sonucu olarak ve gelgit dalgaları gibi mekanik yollarla giderek daha küçük plastik parçaları oluşturacak şekilde bozulurlar. Yapılan deneysel çalışmada 1 cm2 lik polystrene yapısındaki kahve bardağının kapağı 56 gün boyunca 30 derecede 24 saat içinde 320-400 nm ultraviolet ışığa maruz bırakıldığında ortalama boyları 224 nm olan mililitrede 126000000 adet nanopartikül üretebileceği gösterilmiştir. Bu durum bu küçük plastik parçacıklarının tüm su kolonuna rahatlıkla dağılabileceği ve birçok deniz canlısı tarafından besin sanılarak alınabileceğini göstermiştir.

Primer mikroplastikler

Sekonder mikroplastikler

Bize Ulaş

2 + 11 =